3 Şubat 2014 Pazartesi

Himalaya Dağlarının Oluşum Süreci

Himalaya Dağlarının Oluşum Süreci


Yer Yüzünün en fazla ve en büyük sıradağları olarak bilenen Himalaya dağları, Everest’i içerisine yer yaygın 1 coğrafyaya yayılmaktadır. Çin, Nepal, Butan, Hindistan ile Pakistan’dan geçen 2400 km uzunluğundaki dağların oluşumu oldukça Önceki bir döneme dayanmaktadır. Hint yarımadasının yerkürenin şekillendiği vakitten dilimlerinde Asya kıtası ile çarpışması sonucunda elde edilen dağlar, deniz tabanının düzleşmesine bağlı olarak tuz birikintisi halinde dönüşmüştür. Büyük bir bölümü Pakistan üstünde olan tuz birikintisi, Himalaya tuzu olarak adlandırılmıştır. Yerde hiçbir sanayi kuruluşu ve yerleşim alanı olmaması, tuz madeni ve havzası amacıyla uygun yapısı sebebiyle tuzun besin maddesi olarak kullanılmasını sağlamıştır. Siyah, beyaz, pembe ve kırmızı benzeri çeşitleri olan Himalaya tuz, sert ile keskin bir lezzete sahiptir.

 Himalaya dağları vasıtasıyla ile bu güne kadar ulaşan tuzun çok fazla rahatsızlığı iyileşme ettiği tanınmaktadır. Yapısında yer alan 84 element bedenin gereksinim duyduğu element sayısına eşittir. Tam Olarak doğal bir iyileşme unsuru şekline gelen tuz çeşitli maksatlarla kullanılabilmektedir. Başta hazım sistemi hastalıkları ile deri derisi üstündeki problemleri yok edici yapısıyla profesörler aracılığıyla da tavsiye edilen tuz bedende tahripkar toksin birikimine sebep olmamaktadır. Himalaya dağı oluşumu ile vücudun ihtiyacı bulunan bütün sıhhat kriterlerini içeriğinde barındıran bir tuz grubu meydana getirmiştir. Bu sebeple fazla kan basıncı hastalarının bile kullanabileceğini himalaya tuz sıhhat açısından hiçbir risk unsuru taşımamaktadır.


Himalaya kaya tuzu Türk Besin Kodeksi Tuz Tebliği yasasına elverişli olarak sofralarımıza ulaştırılmaktadır. Mide ile bağırsak rahatsızlıkları üzerinde kesin sonuç elde edebilmenizi sağlayan tuzun dimağ hücrelerini geliştirdiği de ispatlanmıştır. Kaya tuzunun tersine bedende hücre yenilemesine sebep olan himalaya tuz kilo verme sürecini de hızlandırmaktadır. Himalaya tuzun yemeklerde tüketimi gıdaların tadını zenginleştirirken bünyeye direkt katkı sağlayabilmektedir. Çağımızın en büyük hastalıklarından bir tanesi bulunan kanserin meydana gelme sürecini gerileyen himalaya tuzu astım ve bronşit tedavisinde de kullanılmaktadır. Doktorlar sürekli himalaya tuz tüketiminin ileri yaşlarda görülmesi muhtemel hafıza ile unutkanlık problemini azalttığı savunmaktadır. Geçmişten bu güne gelen bu naturel şifa kaynağı, vücudumuzun bakım ile onarımı ile görevlidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder